27 Eylül 2010 Pazartesi

"Eylülsem, istemeden kırılıyorsam bazen.."

21 Eylül 2010 Salı

"
tarih bitti
sana bakmak toprağa bakmak kadar güzeldi;
sert şarkılar vardı yanaklarında...

sabahın sisini dalgın atlara yükledim
senin şehrine vardım, saçlarını aradım boşuna
sen yoktun bir şey yoktu
bütün dillerde yalan söyledim sana inanmak için...

sen gittin tarih bitti milat neyi açıklayabilir
sana bakmak toprağa bakmak kadar güzeldi

ne vardı bir de bahçeler vardı

bahçeye resimler düşmeye devam ediyor

kimi eski bir denize çizilmiş
kimi her yanı haziran bir trene
kimi bir kelimeye

bir resimde isa akşama bakıyor
bir resimde tarihçiler eli boş dönüyor kadınların verdiği sözlerden
bir resimde yüzlerce anahtar var hiç kapı yok
bir resimde telefon çalıyor açıyoruz ve yağmur...
ıslanıyor zaman...
bir resimde yedi kişiyiz aramızda en güzel ölüm gülümsüyor

çiçektik çok...
hatırlar mısın?
hatırlarsın...

geçtik dünyanın arasından
geçtik bu küçük omuzlarımızla
maviler giymiş ağlayan meleklere
tarifsiz kadınlara
düşmüş bayraklara gecikerek
geçtik dünyadan bağışla bizi

yaptıklarımız için
yapmadıklarımız için
elimizi
dilimizi
rabbim
bağışla bizi

kimsenin olmayan bir yoldan geçerken
kimsenin olmayan bir resmini gördüm hayatın

büyük dalgınlar vardı
cevapsızlar
hiç deniz görmeyenler
kimseye bir şey sormayanlar vardı
kaybedenler
hayatın büyük ırmağında
vardı ve akıyordu

sonra kimse kalmadı
hiç kimse
bağırmak için
yalvarmak için

çünkü herkes gitti
çünkü herkes gider

geceler var bir de, "iyi geceler"

iyi geceler bayım, hiç yittiniz mi?
en az bir defa yitmeli insan
..."

18 Eylül 2010 Cumartesi

bu sabah uykudan sarajevo ya uyandim. nasil bir zihin bulanikligiysa kendimi orada sandim :/ bu kadar ozlenmisligin ardindan gune dair planlar kurdum hasret giderme adina. arayacagim arkadaslari bir bir gecirdim aklimdan, kahvalti kimle nerede yaparim karar verdim. hafsa da bugun isvec ten bosna ya gececekti, ne guzel oldu boyle dedim.

ama sonra gercekten uyandim galiba. aslinda boyle bir sabahin ardinda da iste gun boyu ruyadaydim. sarajevo ruyasi.

alinma ama bazen seni ozlemek yasamaktan daha guzel diye dusunuyorum sarajevo. sonra hemen vazgeciyorum. vazgecislerim de hicbirsey degistirimiyor zaten.

burnumun diregi sizliyor..

11 Eylül 2010 Cumartesi

buradan da sıkıldım. hic yazmiyorum zaten de yazdiklarimi da begenmiyorum, ozensiz, oylesine.

isin kotusu tarih sayfalarinda kalacak olmasi. sifresini bilmiyoruz. ne degistirebiliyorum, ne de silebilecegim galiba.

neysem. bir gun blogspot a birsey olur veriler kaybolur belki :) e hadi bakalim.

bayram bitti annemler gidiyor. blogspot yayina devam etse kac yazar.

ps: bu arada yarin neyi oylayacagiz bilmiyorum ben hala ya. hic takip etmedim beyin ozurlu tv leri. anayasa degisikligi tamam da icerik nedir. oyf oyf simdi gece gece oturup bir de ona bakmam lazim. normal secim olsa ne guzel gitmezdim. bir de mkoy de kalmis zaten bizim sandik. neysem gider bi profilo gezerim. ozledim mkoyu :D