31 Aralık 2008 Çarşamba

sess'iz..

"Al bunları benden
Bu sahipsiz bahçeyi
Bu yankısısz ruhu
Sözlerini ayak seslerini
Yapraklarını dikenlerini"

cahit koytak...

27 Aralık 2008 Cumartesi

ozlemin tavan yaptigi anlardir ki bunlar ozlemekten yorulmus bedenin o deli gibi ozledikleriyle bir kelime konusmaya bile takati kalmamistir. nitekim internet denilen nimet yetmez olmustur. konussan kamera da acsan gorsen gorunsen de care olamamaktadir. en iyisi ders calisma bahanesiyle msn i kapatmaktir (kapatamamak cevrimdisi olup onlari izlemektir) iste bu anlarda olurda kaza ile felan ahmet kaya dinliyor olmak ise kulliyen intihar sebebidir..

ps : abarttim, telas etmeyiniz :p ;)

21 Aralık 2008 Pazar

-mis

yazmayali bayram gecmis..

aileden uzak ilk bayram gecmis. aslinda tam ilk sayilmaz, ikinci. nasilmis uzak bayram? bilmiyorum. bayramin tek anlami bende aileyle birlikte olmaklikmis onu anladim. "kurban" olarak anlaminin icini doldurmamisim hic, yine doldurmadim. ona calismaliyim sanirim.

hirvatistana gidilebilirmis bayramda. gittik gorduk begendik. sandigimdan daha guzelmis. tarihi cok eski. tas evleri guzel, parke tasli dar sokaklarinda kaybolmak guzelmis..

bugun oturdum tum gun donem basinda yazmis olmam gereken research proposal imi yazdim, bakalim kabul gorecek mi, yarin gorecegiz. proposal i bu kadar zamanda yazdiysan kendisi kac ayda yazilir bilmioyorum, 1,5 ay suresi var :D
zaman denilen sey tuhaf birseymis, ara tatilin gelmesi icin turkiye ye gitmek icin cabuk gecsin istenir, paper i yazabilmek icin gecmesin istenirmis. cogu zaman anlamini kaybedermis bende.

gecen gece ruyamda tiyatroya gittim. burada cok ozledigim seylerden.. aslinda saraybosna kulturel acidan fakir bir yer olmasa gerek ama dil bilmiyince olmuyor. gectigimiz gunlerde burada gosterimde olan bir film "snijeg" istanbulda multecileri konu alan bir festivalde gosterilcekmis bu aralar. filmin cekildigi ulkedeyiz yerindeyiz izleyemiyoruz dil bilmedigimizden. biz filme gidemedik film istanbul a gitti. film istanbul da izlenirmis.. (:p sumeyye de abartirmis :)

21 aralik da gecer, gunler uzamaya baslarmis yeniden.. (nedense ilk geldigimde 21 aralik gelsin istiyordum hayirlamiyorum niye acaba, biraz once farkettim gelmis de gecmis bile)

birde bugun besiktas galatasaraya yenilmis..

bitti

7 Aralık 2008 Pazar

butun bunlar düş

Grizu.. Tee ortaokuldayken dinlerdim. Ne cok zaman gecmis. Guzel sarkilar dinleniyormus o vakitler..

Sarkinin da dedigi gibi :p

"artik o kucuk degilim anne, icime bir canavar yerlesti"




http://www.youtube.com/watch?v=HJ5YUHwmBkQ

26 Kasım 2008 Çarşamba

IZLAZ

Uzun zamandir yazacagim ama firsat olmuyor. Klasik ilk izlenimler : )

Ilk gunlerin sıkıntısı geride kaldi sukurler olsun.. Olumsuzluk yok. Ozlemden baska uzen yoran pek birsey yok zihnimi kalbimi..

Baslikla baslayayim : ) Dil bilmemek tuhaf birsey.. İstanbul’dayken yanimda yamacimdaki insanlarin konusmalarini anlamasam, oyle biryere gitsem ki orada sokakta buyuk bir gurutuyle yoluna devam eden kalabaligin konustugu hicbir kelime bana ulasamasin isterdim, anlamayayim duymayayim.. Hic bir ses, hic bir goruntu ulasamasin.. Ilk gunler iste tamda bunun sıkıntısını cok yasadim :) Saraybosna’da ilk markete gidisim.. alisverisimi bir sekilde yaptim yogun ugraslar sonucu -dillerini bilmeyince yanlis seyler almak muhtemel, hala da aliyorum, eve gelip actigimda bambaska birsey cikabiliyor aldigim sey almak istedigimden :)-. Kasada parayi da odedim dil bilmeden yine, tamam hersey bitti cikabilirim basardim derken cikisi bulamadim.. EXIT levhasi ariyorum ama yok! Baslik iste buradan geliyor. “Izlaz” bosnakcada cikis demekmis, guvenlik gorevlisi sagolsun. Artik unutmuyorum, ulaz-izlaz cok kolay :p

Saraybosna’da sehri bir uctan digerine dolasan bir tramway hatti var. Okula giderken bende kullaniyorum. On kapi, arka kapi fark etmiyor binebiliyorsunuz, durak girisinde herhangi turnike falan da bulunmuyor. Tramway icinde bilet okuyan makineler var, kullanana(!) Arada tramwaya bilet kontrolu icin kontrolorler biniyorlar ve gozdeleri yabancilar. Yerli halka yaptirimlari olamiyor ama yabanci oldugunuzu anlarsalar direk dikkatler uzerinize cekiliyor, olurda kazara biletiniz yoksa acimadan cezayi basiyorlar.
Haliyle yabanci bir ulkeye ilk geldiginde yollari sokaklari tanimiyorsun ve Turkiye’de alistigimiz uzere durak isimleriyle yolunu bulabilecegini saniyorsun ama bu saraybosna da duraklarin isimleri yok. Cevreyi taniyip inmek zorundasin. Sadece tramwaylarda degil sanki genel olarak levha olayi bizdeki gibi degil. Magazalarin tabelalari mesela hic aklimda kalmiyor, dikkatimi cekmiyor. Bilmiyorum ya dil bilmedigimden yada bizim gibi kocaman kocaman yapip insanlarin gozune sokma gibi bir istekleri olmadigindan.

Eve net baglanmadan once gidip bir yerde baglanma istegi icindeyken dikkatimi ceken seylerden biri; Bosna’da mc donalds, sturbucks, burger king bulamiyorsunuz, yok. İnanmasi zor birsey ama yok. Taraflarin hangisinden kaynakli bilmiyorum ama sebebini arastiriyorum bulablirsem.. Karda kahve superdir evet bonsak kahvesi var ki ben cok begeniyorum. Ozel geleneksel sunumlariyla cezve icinde yaninda lokumla ikram ediyorlar. Afiyetle iciyorsunuz (Sadece herseyi biraz soguk oluyor servisi, o keyfi bozuyor) Mocha yida ozledim ama Turkiye’ye gelince iceriz nasilsa :p

Bosnaklar nedense :p incecikler. Ilk dikkat ceken seylerden biri de bu oluyor haliyle :p Bu konuyu konusurken bir hocam saraybosna da en ucuz sebzenin lahana oldugunu hatirlatti bana. Cok lahana tuketmekten olabilir mi bilemiyorum :p ama gercekten cok komik bir fiyata satiliyor lahana burada, en ucuz sebze, devamli tukettikleri salatalari da lahanadan yapiyorlar.

Yemekten konu acilmisken “burek” leri meshur. Pek yiyecek hazir birsey yok, “cevapi” (bizdeki inegol kofte benzeri) ve “burek” iki alternatif. Birde “begova corba” varmis ama henuz denemedim ben onu. Bascarsi’da sacta borek yapan bir yer var ki.. uff : ) Istanbulun satafatindan sonra oldukca mutevazi Saraybosna. Yemek yemege gittiginiz bir yer de masaya su istemenize gerek yok mesela, kalkip solandaki su makinasindan kendiniz aliyorsunuz, veya biraz daha luks bir yerse gittiniz musluktan doldurup bardakla getiryorlar su istediginizde. Buyuk gosterisli bir restorana rastlamadim ben henuz, artik ogrenci oldugumdan olablir mi :D tercihlerim mi degisti yoksa : ) (Turkiye’ye oranla cok temiz titiz olduklarini da eklemek isterim)


Saraybosna, her ne kadar Bosna’nin en buyuk sehri olsa da kucuk bir sehir.. Oyleki aksam okuldan gelirken bindigin otobusun soforu her gun ayni sofor olabiliyor. Istanbul’a ailsmis biri olarak Saraybosna benim icin cok kucuk ama ilginctir ki gelirken beni en cok korkutan sey gerceklesmedi burada, kucuk olmasina ragmen bogmuyor bu sehir insani, bogmaktan ote kendini sevdiriyor.. Sehri saran nehri miljacka, kopruleri, gezilecek gidilcek tek yeri bascarsi si, sebili, sehri tepeden izlediginiz yer tabya si...
Sehirde en cok gormeye alisik oldugunuz sey hep ölumu ve savasi hatirlatan sehitlikleri.. Evden daha adimimi disari attigim anda savas kendini hatirlatmaya basliyor yan komsunun evinin duvarindaki kursun izleriyle ki burada cogu ev boyle. Her sabah tramwaya binisimde.. Yakilmis yikilmis tramway kareleri geliyor zihnime savas diyince, sanki savasin en cok tanigi onlar.. Okula yaklasitigimda karsi tepedeki sehitlik bembeyaz mezar taslariyla karsiliyor.. Cocuklar mezarliklarda oynuyor burada. Ve savasi agizlarina almayan bir halk. Sebebini bilmiyorum ama burada savastan bahsedilmiyor. Savas dilsiz burada. Konusmuyor ama orada duruyor..
Bosnak halki savas zamani oldugu gibi yine tertemiz ve sik biniyorlar tramwaya her sabah, pazar gunleri dahil. Ozellikle orta yas ve uzeri insanlarin yuzunde ki sessiz cizgilerden okunuyor en cok savas burada.

22 Kasım 2008 Cumartesi

snijeg

yilin ilk kari.. benim icin sarajevo'nun ilk kari..

aksamdan bekliyordum zaten.. alish danimarka'ya dun yagdigini soylemisti, annemde afyon da kar beklediklerini. sabah uyandim her zamankinden daha aydinlik daha beyazdi sanki disarisi ama odada arkadas uyudugu icin panjurlari acamadim, ust kata kostum. evimiz yuksekte oldugu icin tum sarajevo ayaklarimiz altinda. Ve bembeyazz!! Beyazligi izleyip kahvemi ictim.. Buyuk bir zavk.. Bosnakca dersine giderkende Sarajevonun ilk karina dokunmus ilk karini yasamis oldum..

Nedense yasadigim sehirlerin ilk karini hep hatirliyorum.. Konya'da ilk kar - ki tasindigimiz gunun bir sonraki gunuydu- sabah heryer bembeyaz. Istanbul'da ki ilk kar.. sirinevlerde kaliyordum o sene.. Sarajevo'nun ilk karinida unutmayacagima eminim..

Usemekten de fena korkarim aslinda. Okulda bir arkadas sabah kari gorunce mutlu olduysan hep mutlu olacaksin cunku devamli goreceksin burada dedi ama biktirmaz umarim :)

Sarajevo'ya kar yakisiyormus..

not: Simdi tekrar disari cikiyorum, guzel resimler cekebilirsem geldigimde de buraya eklemeyi ogrenmis olursam eklerim ;)

Free Image Hosting at www.ImageShack.us

QuickPost

12 Kasım 2008 Çarşamba

yine bir sabah yeni bir sabah.. yeni masamdayim.. en cok sabahlar zor geciyor burada..

hayirlar getirsin tum sabahlar insaalah..

yakin bir zamanda -odevlerden firsat buldugumda- yazacagim buraya but i don t know when..

30 Ekim 2008 Perşembe

8 Ekim 2008 Çarşamba

sarajevo dan selamlar

hey girls!! geldim ben, netim yok yazamiom ama bununda idare edin >p (bu kalvyleeri kullanamiom dil bilem cikaramiom )

sarajevo gusel sehir.. resimler en kisa zamanda elinizde. henuz dersler'm baslamiyor bosum, evimde geneli turkiye olmak uzere endonezya cin slovenya dan kizlar var.. bosna halki da gusel, ingilizce ye asinalar genelde, turkce blenlerde var, anlasiyoruz simdilik .)

bosna halkinin kullanimiyla veda edeyim simdilik.. Allah a emanet.


to be continued

2 Ekim 2008 Perşembe

bayram+baklawa+servis=ben:D

ben burda,,
bayram baklawa borek ucgeninde kendimi harcıyorum,,yogun bi bayram malum dedem bizde tüm akraba-ı talukat (dogrumu yazıldı kevir e sorulur?) da dogal olarak bizde:) neysem güzel felan ,,afacanlardan birinin kafası burnuma fena carptı biraz acı cekiorum mor bi burnum war artık mor u sewdigimden cok dertelenmedim,, sümisin gidisine üzülüorum ama bi yandan onun yerinde olasım war,,

29 Eylül 2008 Pazartesi

heyyy nerdesiniz:P

kıslaarr bakın ilk ben yazıyoyorum: ilk yazıları nsileriz diye rahatım ve ciddi seyler yazmıyorum sümeyye sonra kızma:P

sümeyye gitmeden yazmak yasak mı nie kimse yazmıo:P

24 Eylül 2008 Çarşamba