29 Eylül 2009 Salı

hepsi bu

cok sıkılıorum be blog. cok. agzimi acasim yok, tek kelime edesim, kimseyi goresim, konusasim, dinleyesim.

tek istedigim; "tepedeki cimenlikten seyreylemek su alemi".. hepsi bu.



23 Eylül 2009 Çarşamba

izledim sonunda


Snijeg / Snow

Sarajevo dayken vizyona girmisti, bosnakca bilmedigim icin gidememistim. Aida Begic filmi. Tr de gosterime girmisti yine ben oralardayken, arkadaslara solemistim, gitmislerdi. sonunda bana da izlemek nasip oldu..

aslinda tek kelime yazasi gelmiyor insanin. ne denir ki..

bosna da bi koy, sehirden uzak cok uzak kalmis. icerisinde sadece 4-5 kadin, 3-4 cocuk, bir de yasli bir dedenin yasadigi koyumsu birsey.. koyun erkekleri savasta oldururulmus. cesetleri bile bulunamamis.

recel yapip koye en yakin otoyol kenarinda satarak, gunun birinde “Bosna’nın yarısını besleme” hayaliyle yasayan yalniz ve guclu bosna kadininin hayata tutunma cabasi..

bosna da yasananlari aklim almiyor. Hic bir yerinden tutamiyorum. Hic alisamiyorum. alismak da istemiyorum. orada yasadikca daha da inanilmaz geliyor gecmiste yasananlar. o kadar uysal, o kadar naifler ki. bu akil almaz katliami gerceklestirenler nasil motive, nasil tahrik olmuslar ki boyle bir milletin soyunu kurutmaya tum hucreleriyle inanmislar.. hayatlarinda ikinci birseye bu kadar inanmislarmi ki bunca seyi yapabilmisler. aklim almiyor.

simdi bir arada yasiyorlar, yuzyillardir oldugu gibi. sehir bagiriyor avazi ciktigi kadar, dort bi tarafini saran sehitlikleriyle, kevgire donmus binalariyla. cok yara aldim diyor, delik desik edildim, cok masum can verdim. ama bosna halki -o topraklarin gercek sahipleri- oyle naif ki hala. her gece kaybettigi kocasina, cocuguna aglayan anne gunduz ustunu orttugu acisiyla sessizce dolasiyor sehrin sokaklarinda, 3 millet, 3 din, onca mezhep arasinda..



ps: birde tr muslumanlarinin durumu var ki o da icler acisi. kardesinden habersiz. bosnada kendilerinden haberdar olan, seven, kalbi onlarla birlikte atan onca insanin varligindan haberdar olsalar havalarindan yanlarina yanasilmaz, o da ayri mevzu.
"Sevgili Dost,
kış hiç bitmiyor
çiçekler açsada..."

12 Eylül 2009 Cumartesi

uyumuyorum, paper yazmiyorum, blog okuyorum, muzik dinliyorum, sarjim bitiyor, kablom yetismiyor prize. gorunen koyumun anlik ozeti.


"tükürmek istiyorum bu hayatın ortasına... "

9 Eylül 2009 Çarşamba

hayatimda hic bu kadar islanmamistim.

4 Eylül 2009 Cuma

dop!

biraz once sahur icin dop patladi. her gece saat ucu gecerkene ayni sey oluyor yaw. kormayacagim bu defa diorum, dopla birlikte bi yeirnden sicrama yasiyorum, yuregem agzima dogru yol aliyor.. hatta 2 dop atiliyor, birincisinden korkup, ikincisinde korkmama hazirligini yapiyorum arada ki o bikac saniyelik surede, yine de korkuyorum.
yeter ama yaw, bu kadari da fazla bu yurege yaw. di mi yaw..
:p

gecen gun yemistim yarisini o seftalinin

yarim seftali, hic yenmemis armut, uzum copleri bir tabak icinde. yarim cikolata, bitter masanin diger bir tarafinda. aha bos bir tabak daha. okunamayan bir kitap, ayracin ayirdigi yer farkediliyor, en son onsozu okumus olmaliyim :p.. coktan yazmis, bitirmis, teslim etmis olmam gereken paper icin notlar.. bir krem. pinokyo dudukum, floransa dan almistim :) pinokyonun memleket (dudukumun resmini eklerim bir gun buraya, sefiorum onu :). simdi pc nin ekranini bi indirdim arka tarafta birsey var mi, yokmus, bos. annem ne kiziyordur misafir odasinin masasini isgal ettigim icin :) masaortusunu de topladim, ayaklarimi masanin karsi tarafinda ki sandalyeye uzatmis durumdayim, ayakimin altinda yumusak bisi var, o ortu olsa gerek :))
sabit yerim yurdum yok napayim. ucakta bi form verdiler elime (H1N1 icin sanirim) bilemedim ikamet adresine ne yazayim, aslinda bosna da oturumum var 31 ekime kadar, orayi mi yazsaydim.. yine gecen ehliyete basvururken de ikametgah istediler, nufus mudurlukunden aldim afyondan. ikametgahim mecidiyekoy de :) sokak ismi degismis gormeyeli, "pelit sokak" neresiymis burasi dedim gorunce :) pastane gibi :p. babamin eski arabasini kullanirkene ehliyetim olmamasini dert etmiyordum ama simdi yenisini aldi ya vermiyor bana, ehliyet almam sart oldu. alinca baski yapicagim onunla :p ehliyetim bilem var benim... ama yok oturayim calisayim tezimi yazayim, okul bitsin, karar vereyim, doktora yapmayacaksam bir ise baslayayim, para biriktireyim, araba alayim ben.. oyff, yazmasi bilem uzun.. apla bi araba al ya.. soforun hazir.. :p
ama yok ise baslayamam, yesil pasaportumu cokkk sefiorummmm.. bu aralar feciyim zaten. durmadan bilet bakiyorum, plan yapiyorum, haritayi acip gidilecek noktalari belirliyorum. cok zevkli oluyor. ilk gitmem gereken yer enduluskene nerelere gittim oraya gidemedim. ilk hedefimiz endulus :p ..
ilk hedefimiz mardin di mi ya pardon.
pazar istanbul a gidiyoruz insaAllah. gidelim artik. gitmelerim geldi.
bi de gecen gun kirmisi elbisemi giydim.
baska da bisi yapmadim.



ps: hiii bak ya nasilda unutmusum bugunlerde dis hekimlerinin nasil da beni depresyona suruklediginden bahsetmeyi.. son iki gundur tum gun uyudum sizin yuzunuzden. hıh!