4 Ağustos 2009 Salı

human vs life

saate bakip tr saatini hesaplama durumunu atmaya basladim uzerimden.. sokakta yanimda yamacimda turkce duymaya da alistim, aniden soru soranlara israrla ingilizce cevap versem de bazen.. her sehirlerarasi otobus, trene binisimde arac icindeki her kipirdanisda pasaport kontrolu icin memurun geldigini de dusunmuyorum artik pek, hirvat sinirinda miyiz deyip tedirgin olmuyorum.. yagmur yagar diye sal almiyorum uzerine disari her cikisimda. sokakta carsida pazarda muhattap olunan insanlarin ozellikle garsonlarin kabaligina buyuk bir cabayla alismaya calisiyorum, yol vermeyen araclara carpilmamaya.. her tabelayi okuyabilmeye :) gordugum her yuzun sarisin kemikli olmayisina, zayif olmayislarina :p, marketten, borekciden, biletciden, bufeden "hvala, allahimanet" deyip ayrilmamaya..
huzun olsun diye soylemedim, aliskanliklar iste, belirttim that is it.
plan yapmamaya, sabah erken kalkmamaya, sabah gozumu acip ilk annemi gormeye, guzel yemeklerinden yemeye, guzel istanbul a, selamsiz insanlarina, turk liralarina..
ve birseye.. alismak sart, gereklilik, must..

Hiç yorum yok: